Şems-i Tebrizi Sözleri: Düşündüren, Felsefi, Aşka Dair
Şems-i Tebrîzî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin gönül dünyasında büyük değişikliklere sebep olan İranlı mutasavvıf ve Mevlana’nın sohbet şeyhidir. Bu sayfamızda Şems-i Tebrizi sözlerini, cümlelerini derledik. Hepsi birbirinden özlü, güzel ve anlamlı… En sona da Şems’in bazı İngilizce sözlerini ve bunların Türkçe karşılıklarını ekledik. Beğenerek okumanız dileğiyle…
Şems’in en güzel sözlerinden bazıları şunlardır:
- “Bazıları için hayat gelip geçicidir. Bazıları içinse hayat geçip gelicidir.”
- “Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre ümitsizliğe gerek yok!”
- “Okuyarak öğreneceksin, ama severek anlayacaksın.”
- “Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki; ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.”
- “Elalem şarap içer sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz.”
- “Bazen, ağlamak gerekir açılmak için. Bazen, anmak gerekir anılmak için. Bazen de susmak gerekir duymak için.”
- “Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Tek tek her birimiz tamamlanmamış bir sanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise atlattığımız her badire, eksiklerimizi gidermek için tasarlanmıştır.”
- “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden bilebilirsin hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
- “Arş dönüyor, yıldızlar dönüyor dersin. Zahirdir gördüğün, zahirde dönersin. Marifet dönmek değil, bulmaktır bilesin.”
- “Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.”
- “Yaşarım mutlu olurum, yaşarım mutlu ederim. Tabi ki mutsuz da olurum; ama yaşadığım sürece umutsuz, şükürsüz olmam. Aldatmaya çalışanlar aldanırlar, güvenim kaybedilir hep ama ben hep kazanırım.”
- “Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.”
- “Yalnız kalırsan, yalnız olmadığını bil! Dertli isen, dermanın olduğunu bil! Hiçbir şeyin sahibiyim deme, emanetçi olduğunu bil!”
- “Aşk makamımız aşk usûlumüz edeptir bizim. Kapımıza değil, gönlümüze vuran buyursun.”
- “İnancın büyük olsun; ama inancınla büyüklük taslama.”
- “Ne zaman ki iyiliğim kötülük olarak algılandı, anladım ki doğru yoldayım.”
- “Dünyayı ahirete götüremeyeceğine göre, öyle yaşa ki, dünya seni ahirete götürsün.”
- “Sükutun da sesi var ama onu anlayacak yürek lazım.”
- “Hayatta her şey olabilirsin. Fakat önemli olan hayatın içinde “insan” olabilmektir.”
- “Tebessüm bedavadır; vereni üzmez, alanı mutlu eder.”
- “Dilini kalem et, gözyaşını mürekkep. Bir duyan ve gören var elbet. Yeter ki istemesini bil. Duâ et.”
- “Ayağında diken yarası olmayan, sinesine gül kokusu süremez.”
- “Okumayan için hiçbir kitap yazılmamış, dinlemeyen için hiçbir söz söylenmemiştir.”
- “O gözümde öyle değerliydi ki, ağırlığınca aşk ediyordu.”
- “İnsanlar vardır. Gelip geçerler hayatlarımızdan. Kimi depremlerle gider, kimi fırtınalarla.. Ben kalanlardan yanayım. Gitmeyenlerin sadakatini ve sabrını severim, sarılıp bırakmayanların sıcaklığını…”
- “Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün…”
- “Şeriat der ki: Senin olan senin benim olan benimdir. Tarikat der ki: Senin olan senin benim olan da senindir. Marifet der ki: Ne senin olan var ne de benim olan. Hakikat der ki: Ne sen varsın ne de ben.”
- “Söylediklerimin hepsinden vazgeçtim, pişman oldum. Çünkü ne sözde mana, ne de mana da söz kaldı.”
- “Gamzelendi gönül yine devası ah’tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.”
- “Şükür etmedikten sonra dünyaları yesen ne fayda. Şükürle başladıktan sonra, bir kuru ekmek değmez mi dünyalara.”
- “Bil ki güneşe bakmaya cesareti olmayan gölgede kalmaya, Gölgeyi ışık sanmaya mahkumdur. “
- “Anladım ki, insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar, onlar hayatımızdalar, göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlardır!”
- “İnsanın her nefeste iki defa şükretmesi lazım. Biri nefes aldığı için, diğeri verdiği için. Çünkü; verip alamamak, alıp da verememek var.”
- “Yüzü dost, özü düşmandan usandım. Dili mümin, kalbi şeytandan usandım. Dostum herkesin kahrı çekilir amma. Ben davasız Müslüman’dan usandım.”
- “Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet; çünkü hayat çok kısa.”
- “Edep, aklın tercümanıdır. İnsan edebi kadar akıllı. Aklı kadar şerefli. Şerefi kadar kıymetlidir.”
- “Sözü süz de söyle, gönül bulandırmasın. Sözü diz de söyle, kulağa ince diye takılmasın. Sözü yüze söyle, gıybet olup utandırmasın.”
- “Susmak cümlenin istirahat halidir. İstirahat bitince çıkan cümle dinç olur. Çok konuşup cümleyi yorma. Yoksa cümle alem yorulur.”
- “Hayatta olabileceğiniz en güzel yer bir duanın içinde yer almaktır.”
- “Sabır, dikene bakıp gülü, geceye bakıp, gündüzü tahayyül edebilmektir.”
- “Aşk da sen, hasret de sen, ben de sen.”
- “Yıkamakla temizlenmeyen tek pislik, kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.”
- “Diyorlar ki dost acı söyler. Acı söyleyene dost denilmez ki! Seni sevmeyen acı söyler. Dostun söyleyeceği acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.”
- “Bir gül kadar güzel ol, ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.”
- “Mâna aleminden bir elif dışarı fırladı. O elifi anlayanlar her şeyi anladılar.”
- “Dua, sevgiliye yazılmış bir mektup gibidir. Zarfın içerisine yüreğini koyanın, duası kabul edilir.”
- “Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden canlanır.”
- “Ben sende kendimi aramışım. Ben bende seni kaybetmişim. Neden daha fazlasını arayayım? Oysa ben seninle aynıymışım.”
- “Sen ol da, ister yar ol, ister yara; lütfun da başım üstüne, kahrın da.1
- “Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek!”
- “Giderken kendimi sende bırakmayı diliyordum, gördüm ki sana hiç gelmemişim.”
- “Nefsini bilen Rabbini bilir. Başkalarıyla değil, sadece kendiyle uğraşan insan, sonunda mükâfat olarak Yaradan’ı tanır.”
- “Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeyle başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta.”
- “Her şey insanoğluna feda iken, insanoğlu kendine cefa olmuştur.”
- “Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu.”
- “Ey insan kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma… Her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.”
- “Bu yolda yüz bin tane Adem yüzlü İblis Var. Her insan yüzlüyü sakın insan sanma.”
- “Bazen yakınlaşmak için uzaklaşmak gerekir.”
- “Allah sadece kalbi verir. İçini sen doldurursun!”
- “Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.”
- “Olmadı diye üzülme öyle bir gün gelir ki olmadığına şükredersin.”
- “Sevgi yürekli olana yakışır.”
- “Dostluk gül olmaktır. Yaprağı ile de, dikeni ile de.”
- “İmkânsızı istedim, çölde gelincik olur mu? İşte ben onu istedim.”
- “Kapımıza değil kalbimize vuran buyursun.”
- “İmtihan bu ya; balığın gönlü, çöle vurulur.”
- “Sen kötülüğü terk et ki, o da seni terk etsin.”
- “İşimiz Allah’a kalmışsa, olmuş bil.”
- “Kadın; bilmeyene “nefs”, bilene ”nefes” tir.”
- “Rahmetin kapısı her an açık. Senin kapın açık mı? Sen ona bak!”
- “Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?”
- “Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Herkes aşık olabilir; ama hiç kimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin. Seni özel kılan sevdiğin değil, sevgin.”
- “Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin.”
- “Gel dedin, geldim işte sevgili! Sen dışında ne varsa kıyısız denizlere dökerek geldim. Dilimde dua ile, kefenimi vuslatına çeyiz bilerek geldim. Geldim… Aşkın dergâhında ateşleri ıslatmak için neyim varsa, yok bilerek geldim.”
- “Mâşuk hasta olunca, aşık sıhhatinden utanırmış. Sızlamıyorsa için, ne sen mâşuk’sun ne de o âşık.”
- “Bendeki seni tefsir etmek isterdim; lakin korkarım sana benden başkasının mana vermesinden.”
- “Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.”
- “Sanmayasın ki; aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder.”
- “Arza hacet yok, halim sana ayandır… Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır… Söze lüzum yok, susuşum sana kelamdır… Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır…”
- “Olur da bir gün mesafeleri aşıp bana gelirsen, Yüreğinde rengârenk açan aşk ile gel.”
- “Biri gelir, seni sen eder. Biri gelir, seni senden eder…”
- “Kalp midir insana sev diyen? Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı? Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?”
- “Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan, aşık olup, inanınca.”
- “Kalp Ruha Der Ki: Ben severim, aşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev.”
- “Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Hâlbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!”
- “Gel ey Yar! Bir sabahın ilk ışıkları gibi. Erken saatlerin kuş sesleri gibi. Yağacak sağanak yağmurun ilk damlaları gibi.”
- “Heyhat! Mum gibi erimiyorsa insan “Yanıyorum” dememeli; Yanmaktan korkuyorsa kişi “Aşk Kapısı”ndan girmemeli.”
- “Kaderden kaçamazsın, kaçış da kaderdir.”
- “Olduğu ‘kadar’ olmadığı ‘kader’.”
- “Sadece niyet edin ve yolunuza devam edin. Kader niyete aşıktır. Çektiğiniz zahmet bir gün rahmet olur.”
- “Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok.”
- “Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum, neylersin. Ya ben erken geldim, ya sen geç kaldın vuslata, neylersin. Kader!”
- “Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, ”ne yapalım, kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.”
- “Sana affedilemeyecek kadar büyük hata yapan birine, akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan; bütün samimiyetinle affet. Hissedilen her şeyi arşivleyen kader, kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir.”
Şems’in İngilizce sözleri ve Türkçe anlamları
- “It is never late to ask yourself “Am I ready to change my life, am I ready to change myself?”. However old we are, whatever we went through, it is always possible to reborn. If each day is a copy of the last one, what a pity! Every breath is a chance to reborn. But to reborn into a new life, you have to die before dying.”
(Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım” diye, sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.)
- “The chemistry of mind is different from the chemistry of love. The mind is careful, suspicious, he advances little by little. He advises “Be careful, protect yourself” Whereas love says “Let yourself, go!” The mind is strong, never falls down, while love hurts itself, falls into ruins. But isn’t it in ruins that we mostly find the treasures? A broken heart hides so many treasures.”
(Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. “Aman sakın kendini” diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: ” Bırak kendini, koy gitsin! ” Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!)
- “Instead of resisting to changes, surrender. Let life be with you, not against you. If you think ‘My life will be upside down’ don’t worry. How do you know down is not better than upside?”
(Değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?)
- “There are more fake guides, teachers in the world than stars. The real guide is the one who makes you see your inner beauty, not the one who wants to be admired and followed.”
(Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı, hoca ,şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.)
- “When everyone is trying to be something, be nothing. Range with emptiness.”
(Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun.)
- “It is pointless trying to know where the way leads. Think only about your first step, the rest will come.”
(Yolun nereye gittiğini bilmeye çalışmak anlamsız. Sadece ilk adımınızı düşünün, gerisi gelecektir.)
- “You learn by reading but understand by love.”
(Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.)
- “Patience is not sitting and waiting, it is foreseeing. It is looking at the thorn and seeing rose, looking at the night and seeing the day. Lovers are patient and know that the moon needs time to become full.”
(Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Aşıklar sabırlıdır ve bilirler ki, gökteki ayın dolunaya varması için zaman gerekir.)
- “Wherever you go, east, west, north or south, think of it as a journey into yourself! The one who travels into itself travels the world.”
(Nereye giderseniz gidin, doğu, batı, kuzey veya güney, bunu kendinize yolculuk olarak düşünün! Kendi içine seyahat eden, dünyayı dolaşır.)
- “The summary of the advice of all prophets is this; Find yourself a mirror.”
(Bütün peygamberlerin tavsiyelerinin özeti şudur: Kendine bir ayna bul.)
- “While the parts change, the whole always remains the same. For every thief who departs this world, a new one is born. And every decent person who passes away is replaced by a new one. In this way not only does nothing remain the same but also nothing ever really changes.”
(Parçalar değişirken, bütün daima aynı kalır. Bu dünyadan ayrılan her hırsız yerine yeni bir hırsız doğar. Ve vefat eden her iyi insanın yerine yenisi gelir. Bu şekilde hiçbir şey aynı kalmaz, aynı zamanda hiçbir şey gerçekten değişmez.)