Orhan Kemal Sözleri: Hayat, İnsanlar, Toplum ve Aşka Dair

Bu sayfamızda Türk edebiyatının büyük ustaları arasında anılan romancı ve oyun yazarı Orhan Kemal sözlerini ve kitap alıntılarını derledik. Bu özlü sözlerin hepsi de birbirinden anlamlı ve etkileyici. Orhan Kemal’in eserlerinde geçen güzel sözler karşınızda…

Orhan Kemal’in en güzel sözlerinden bazıları şunlardır:

  • “Yıllar, kırık plaklarda kalmış çok eski türküler gibi geldi geçti.”
  • “Konuşmaktan çok, herkes kendi içindekini yaşıyordu. Bu daha iyiydi.”
  • “Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır. İyi anıları nadiren, kötü anıları sıklıkla hatırlatır.”
  • “Onların tayin ettiği sefalete düşmedim. Kendi seçtiğim fakirlikle ilelebet gurur duyacağım.”
  • “Yoksul babalar bulundukça ben bayramı, bayramları sevmiyorum, sevemiyorum, sevemeyeceğim. “
  • “Çok kimse kendindeki kusurun farkındadır, fakat açığa vurmaktan çekinir. Kendindeki kusurları görebilmek bir özelliktir, bu kusurları söyleyebilmek ikinci özellik, hele kendisiyle alay edebilmek bir zekâdır.”
  • “Bir insan ya insan olmalı, insanlar için canını vermeli, ya da kalabalık etmemeli dünyamıza! Ben bunu bilir bunu söylerim.”
  • “Hayat, herkesin katıldığı başsız sonsuz bir koşudur. Bacakları kuvvetli, soluğu bol olan kazanır.”
  • “Elbette bahar güneşi parlatacak ıslak ağaçları. Ve tuza banarak erik, çağla, taze badem yiyeceğiz elbette.”
  • “Olma kula kul. Öpme el ayak. Kirlenmesin ağzın.”
  • “Ve ben asla unutmayacağım. O’na nasıl güldüğünü.”
  • “Çocuk çiçeğe benzer. İyi hava, bol güneş.”
  • “Gelecek iyi günler hangi günlerdi?”
  • “Haklısın insanın mal olmaması lazım ama oluyor işte. Ve sen bunu ancak şimdi, yani bıçak kemiğe dayanınca düşünebildin. İğne etine saplanınca..”
  • “Ölüm Allah’ın emriydi. Allah emretmeden kuş kanadını oynatamaz, karınca adımını atamazdı.”
  • “İnsan doğru oturup doğru konuşmalı.”
  • “Bir gün oturup çay içelim seninle. Çaylar benden olsun, manzara senden.”
  • “Öyle bir sevgilim olsun istiyorum ki ne demek istediğimi bakışlarımdan anlasın. Sözle değil, gözlerimizin bakışıyla anlaşalım, sonra küçücük bir evimiz olsun çok değil, iki oda bir salon.”
  • “Ne olursa olsun aşk, dünyanın en güzel avareliği.”
  • “Büyüklerden biri söylemiş bunu, hayatı çok iyi tanımışlardan biri: Aşk işsizlerin işidir ve işsizlere de serseri derler, unutma!”
  • “Aşk ummaktır!”
  • “Aşk dünyanın en güzel avareliği. Yüreğin gazel yaprağı gibi titrer. Fakat bu titreme çaresizlikten değildir. Seven korkmaz. Aşıklar asi olur. İsyankârlar cazibeli.”
  • “İnsanın gâvuru, Müslümanı olmuyor arkadaş. İnsanın insanı, insan oluyor!”
  • “Gözlerim çok kuvvetlidir, iyi bakar iyi görürüm, bakıyorum sende cehaletten başka bir şey göremiyorum.”
  • “Bu milletin, şu milletin ferdi olmak değil, insanlığın yüz karası olmamak önemli.”
  • “İnsanların yüzde sekseni, ne söylediğine değil, nasıl söylediğine bakarlar.”
  • “Paslansın kınında bütün dünyanın süngüleri mermileri, çürüsün sandıklarında bütün dünyanın.”
  • “Bilmiyordu, bilmiyordu bu kahpe dünyanın işini.”
  • “Keşke o kuşların arasında olsaydı insan olacağına! Gözlerini yumdu. Ya da kanadı olsaydı insanların, kuş misali, uçsalardı, uçabilselerdi.”
  • “Şu pazartesi günleri galiba herkes mendeburlaşır.”
  • “Gözleri doldu. Neden böyleydi bu dünya? Niçin insanın istediğince yaşamasına engel olunuyordu?”
  • “Bence asıl ölmek, istenilmeyen bir dünyada yaşamaktır. Her yirmi dört saatte yirmi dört kere ölerek.”
  • “Sessizliği seviyordu o. Sessizliği, yalnızlığı. Seviyordu geceleri. Hele ayın güçlü ışıklarının, dünyayı gündüze çevirdiği geceleri.”
  • “İstediğin kadar büyük ol, geldiğin yer toprak, gideceğin yer gene toprak.”
  • “Olmuyordu. Uyuyabilmesi için mutlaka bir şeyler okuması lazımdı. Kendini okumaya öylesine alıştırmıştı ki, okumadan belki de günlerce uyku girmeyecekti gözüne.”
  • “Büyüklük taslamak kendini bilmeyene yakışır.”
  • “Anca beraber kanca beraberdi sözde. Hani? Neredeydi? Demek düşmeye görmeliydi insan.”
  • “Sırası geldi mi Müslümanlığı kimseye vermezsin.”
  • “Ekmekten, sudan aziz olan uyku, sabah uykusu…”
  • “Adam kuş olmalı diyorum, bildiğin kuş. Kanatlı. Uçmalı bir güzel. İstediği yere.”
  • “Sen bana ekmek veriyorsun ha? Sen kimsin de bana ekmek vereceksin? Çalışıyorum ben, alnımın teriyle kazanıyorum onu. Bana ekmek veriyormuş. Ben çalışmayayım da sen bana ekmek ver. Ulan siz değil ekmek, günahınızı bile vermezsiniz bedavadan!”
  • “Bir gün Eleni’ye ayağımdaki eski pantolondan utandığımı söyledim. ‘Sen ne utanıyorsun, zenginler utansın. Aldırma böyle şeylere, boşver’ dedi. Bendeki ilk sosyal uyanış galiba bu Rum Kızı ile başladı.”
  • “Az bulur az yeriz, çok bulur çok. Çok bulduğumuz yok ya, sözün gelişi… Ekmeğimizi tuza banıp yediğimiz çok olur. Lakin can sıkıntısı, keder, yüz eğrisi, tasa filan girmez kapımızdan içeri. Sokmayız ki girsin!”
  • “Gerçekçilik, içinde yaşadığın topluma yer yer ayna tutmaktan ibaret değil ki. Asıl gerçeklik, asıl yurtseverlik, içinde yaşadığın toplumun bozuk düzenini görmek, bozukluğun nereden geldiğine akıl erdirmek, sonra da bu bozuklukları ortadan kaldırmağa çalışmak. Yurtseverlik, yurdunun insanlarını sevmek,  yani, insan gibi yaşamalarını sağlamaya çalışmak. Buna engel olanlarla savaşmak.”
  • “Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın.”
  • “Ölüm korkusu vuran yüzler gerilmiştir aşağıda. Gözler yuvalarından fırlamış. Ölüm kaşla göz arasında pusu kurmuş.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

fourteen + 6 =